Türkiye’de sağlık sisteminin iyileştirilmesine yönelik yapılan çalışmalar sonucunda, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden randevu bekleyen hasta sayısında önemli bir azalma yaşandı. Yapılan son istatistikler, randevu bekleyenlerin sayısının yüzde 61 oranında düştüğünü ortaya koyuyor. Bu durum, sağlık hizmetlerine erişimin hızlanması ve hizmet kalitesinin artması açısından sevindirici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Peki, bu çarpıcı düşüşün arkasındaki sebepler neler? MHRS sisteminin önemi ve sağlık sistemimizdeki yeri üzerine bir inceleme yapmak faydalı olacaktır.
MHRS, Türkiye'de sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırmak ve hasta-hekim ilişkisinin daha sistematik bir hale gelmesini sağlamak amacıyla oluşturulmuş bir platformdur. Hastaların, istedikleri sağlık kuruluşlarından ve uzman hekimlerden randevu almasını sağlayarak, sağlık hizmetlerine ulaşmayı kolaylaştırmayı hedefliyor. MHRS sayesinde hastalar, belirli bir süre beklemek istemeden direkt olarak randevu alarak, sağlık problemlerine daha hızlı bir şekilde müdahale ettirebiliyor. Son dönemde yaşanan yüzde 61’lik azalma ise, bu sistemin etkin kullanımına ve sağlık alanındaki reformlara büyük bir örnek teşkil ediyor.
Konu ile ilgili olarak Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada, “Hedefimiz, sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırmak ve bekleme sürelerini azaltmaktır” denildi. Bu çerçevede, MHRS sistemine olan ilginin artması ve sistemin güncellenmesi sonucunda, randevu bekleyen hasta sayısında bu denli büyük bir düşüş yaşanması sağlık alanında bir devrim niteliği taşıyor. Ayrıca, dijitalleşmenin getirdiği olanaklar sayesinde hastaların randevu alım süreçleri çok daha hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleştirilebiliyor.
Randevu bekleyen hasta sayısındaki azalma bir dizi faktörle ilişkilendirilebilir. Öncelikle, COVID-19 pandemisi süresince birçok sağlık kuruluşunun online hizmetlere daha fazla yönelmesi, hastaların randevu alma alışkanlıklarını değiştirdi. Pandemi sürecinde insanların sağlık hizmetlerine erişiminde yaşanan zorluklar, MHRS’nin daha etkin kullanılmasının bir sonucuydu. Bu süreçte, birçok kişi randevu almak için alışkanlıklarını değiştirdi ve MHRS’yi daha fazla kullandı.
Diğer bir faktör ise, sağlık hizmetlerinin dijitalleşmesi ve akıllı sistemlerin geliştirilmesidir. Sağlık bakanlığı tarafından uygulamaya konulan yeni teknoloji ve uygulamalar, randevu alma işlemlerini kolaylaştırmıştır. Örneğin, mobil uygulamalar ve web tabanlı sistemler üzerinden randevu almak artık daha hızlı ve basit bir hale gelmiştir. Hastalar, istedikleri zaman ve istedikleri yerden kolayca randevu alabilmekte, bu da bekleyen hasta sayısının azalmasını sağlamaktadır.
Son olarak, sağlık sisteminde yapılan reformlar ve altyapı iyileştirmeleri de randevu bekleme sürelerini azaltan önemli unsurlardır. Yeni eklenen sağlık tesisleri, uzman hekimlerin sayısının artırılması ve modern ekipmanlarla donatılmış hastaneler, sağlık hizmetlerinin kalitesini artırarak, hastaların randevu alma sürecini hızlandırmıştır. Bu durum, hem sağlık çalışanlarının yükünü azaltmakta, hem de hastaların daha hızlı hizmet almasını sağlamaktadır.
Maksimum hasta memnuniyeti hedefleyen sağlık sistemi, MHRS üzerindeki bu olumlu gelişmelerle birlikte, gelecekte de hastaların sağlık hizmetlerine daha hızlı ve etkin bir şekilde ulaşmasını sağlamayı amaçlıyor. Randevu bekleyen hasta sayısındaki bu büyük düşüş, sağlık sisteminin daha etkin çalıştığının bir göstergesidir ve toplumsal sağlığı olumlu yönde etkilemektedir. Ayrıca, diğer ülkeler için de örnek teşkil edebilecek bu model, sağlık alanında dijital dönüşümün önemini bir kez daha kanıtlamaktadır.
Sonuç olarak, MHRS üzerinden randevu bekleyen hasta sayısındaki yüzde 61’lik azalma, Türkiye’nin sağlık sisteminin ne denli yenilikçi ve etkili bir şekilde çalıştığını göstermektedir. Sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması, toplum sağlığının geliştirilmesi adına atılan büyük bir adımdır. Gelecekte sağlık alanında atılacak adımların daha yenilikçi çözümlerle devam etmesi beklenmektedir. Bu tür gelişmeler, hem sağlık sektörünü hem de hastaların yaşam kalitesini artırmada büyük bir rol oynamaktadır.