STEM, bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarını kapsayan bir terimdir ve küresel ölçekte önemli bir gelişim sağlamak adına büyük bir öneme sahiptir. Ancak bu alanlarda kadınların yer alması, tarihsel olarak birçok zorlukla karşı karşıya kalmıştır. Google'ın son Doodle'ı, STEM alanındaki kadınların başarılarını vurgulamak amacıyla hazırlanmış ve bu alandaki kadınların rolünü, katkılarını ve ilham verici hikayelerini kutlamaktadır. Ancak bu Doodle, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların STEM alanında daha fazla yer alabilmesi için atılacak adılar üzerine düşünmeye teşvik eden bir fırsat sunuyor.
STEM alanında kadınların temsil oranı, tarih boyunca tatmin edici seviyelere ulaşamamıştır. 20. yüzyılın başlarında, kadınların bilim ve mühendislik alanlarına katılımları, tartışmalıydı; birçok toplumsal norm, bu alanların 'erkek işi' olduğu fikrini pekiştirmişti. Bununla birlikte, çeşitli kadın bilim insanlarının, mühendislerin ve matematikçilerin liderliğindeki başarı öyküleri, zamanla bu engelleri aşmayı mümkün kıldı. Örneğin, Marie Curie, nükleer fizik alanında yaptığı çalışmalarla tanınmış ve iki Nobel Ödülü kazanarak bu alanda kadınların da başarılı olabileceğini göstermiştir.
Günümüzde STEM alanındaki kadınların oranı, hala tatmin edici seviyelerde değildir. Kadınlar, mühendislik ve teknoloji gibi bazı spesifik alanlarda erkeklerin çok gerisinde kalmaktadır. Bu durum, toplumsal cinsiyet eşitliği meselelerine dikkat çekmek ve kadınların bu alanlarda görünürlüklerini artırmak adına önemli bir meydan okumadır. Google'ın Doodle'ı, bu sorunu gözler önüne sererken aynı zamanda genç kızların STEM alanlarına duyduğu ilgiyi artırmayı da hedeflemektedir. Doodle, kadınların bugüne kadar bilim ve teknolojiye yaptıkları katkıları öne çıkaran bir vitrin işlevi görmektedir.
Günümüzde STEM alanında birçok kadın, ilham verici hikayeleriyle genç nesillere örnek olmaktadır. Jennifer Doudna ve Emmanuelle Charpentier, CRISPR-genome editoryal sistemi üzerine çalışarak biyoteknoloji alanında devrim yaratmış ve bu eserleri ile 2020 Nobel Kimya Ödülü’nü kazanmışlardır. Bunun yanı sıra, kadın yazılımcılar ve mühendisler, teknoloji firmalarında önemli roller üstlenerek, geleceğin teknoloji dünyasına yön vermektedir. Böylelikle, STEM alanındaki kadınların başarısı yalnızca kendilerini değil, aynı zamanda geleceğin teknoloji ve bilimdeki yönelimlerini de şekillendirmektedir.
STEM alanındaki kadınların sayısını artırmak için projeler ve programlar da geliştirilmektedir. Özellikle, genç kızlara yönelik eğitim projeleri ve burslar, bilim ve teknoloji alanlarında kariyer yapmalarını teşvik etmektedir. Bu durum, hem toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamakta hem de toplum için daha kapsayıcı bir gelecek yaratmaktadır. Google’ın Doodle'ı, bu etkinlikler ve başarılar etrafında toplanarak, daha fazla kadının STEM alanlarına teşvik edilmesini amaçlayan sembolik bir anı oluşturur. Ayrıca, Doodle’ın yaratım sürecinde, STEM alanındaki kadınların kendi hikayelerine yer verilerek, onların ilham verici katkıları daha geniş kitlelere ulaşmıştır.
Söz konusu bu Doodle, STEM’deki kadınların rolünü kutlama misyonuyla birlikte, bu kadınların hikayelerinin gelecek nesiller için nasıl bir motivasyon kaynağı olabileceğine dair önemli bir mesaj içermektedir. Genç kızların bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında başarılı bireyler olabilmeleri adına desteklendiği bir toplumda, onurlandırılan kadınların hikayeleri benzer hayallere sahip olanlara ışık tutacaktır. Böylelikle, STEM alanındaki kadınların varlığı, sadece onların kişisel başarıları değil, aynı zamanda toplumun geleceği için atılan büyük bir adım olarak kaydedilecektir.
Sonuç olarak, Google’ın bu özel Doodle'ı, STEM alanındaki kadınları kutlayarak, sadece geçmiş başarıları anmakla kalmıyor, aynı zamanda geleceğe umut ve ilham veren bir perspektif sunuyor. STEM alanındaki kadınların katkılarını ön plana çıkararak, genç nesillere rol modeller sunmak ve bu alanlarda kadınların en az erkekler kadar yer almasının hayati önemini vurgulamaktadır. Bu bağlamda, tüm topluma düşen görev, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve STEM alanında daha fazla kadının yer almasına yardım etmektir. Bu yolla, daha kapsamlı ve yenilikçi bir gelecek inşa edebiliriz.